L.S.D. 25
Milyonlarca gözlü bir canavar bu
Tüm fillerinde ve kendi varlığında saklı
Elektrikli yazı makinesini titretiyor
Kendi üstüne takılı elektrik sanki, telleri de var
Geniş bir örümcek ağı
Ağın milyonlarca örgüsünden birinin üstündeyim ben bir kaygılı
Yitik, ayrılmış, bir solucan, bir düşünce, bir öz
Çin'in milyonlarca iskeletinden biri
Özel yanlışlardan biri
Ben Allen Ginsberg ayrı bir bilinç
Ben Tanrı olmak isteyen
Ben sonsuz uyumun en küçük titreşimini duymak isteyen ben
Ben ateşteki bu uçucu ezginin getireceği yıkımı bekleyen
Ben Tanrıyı lânetleyip adlandıran
Ben yazı makinesinde yanlışlar yapan
Ben bir hükümlü

Ama evrenin öbür ucunda, kendinden kaçan milyonlarca gözlü adsız örüm-
		cek, o sonsuz vida
Canavar olmayan canavar yaklaşıyor elmalarla, kokular, demiryolları, tele-
		vizyon, kafataslarıyla yaklaşıyor
Kendini yutan bir evren
Kafatasımın kanı
Göğsü kıllı Tibet canavarı, mideme yıkılan Zodyak eğlenmekten yoksun bir
		kurban sanki

Aynada ince saçlarımla yüzüm, gözlerimin altında pıhtılaşmış kan, ben ka-
		mış emici, bir leş, konuşan bir süprüntü
Evrenin gözünde homurdanan bir iğrenç yaratık
Kendimden kaçmaya çabalarken kusuyorum, titremeler, ürpertiler
İçinde, sürünüyorum, ağzımda acısu, Cehennem burası
Örümcek ağında çıplak mumyaların kurumuş kemikleri, gölgeler, gölgeyim
		ben
Ezgideki yerimi haykırıyorum odaya, kim olursanız olun yaklaşın biraz, siz,
		siz Tanrı mısınız?
Hayır, ama ister misiniz Tanrı olmamı?
Yanıtlamıyor musunuz?
Hep bir yanıt vermek mi gerek? Yanıtlayın
Bana düşseydi Evet ya da Hayır demek - 
Tanrıya şükür Tanrı değilim! Tanrıya şükür Tanrı değilim
Ama istediğim evet demek yalnızca
Her köşesinde evrenin, her durumda kimler
olursa		olsun
Bir Evet, var…… bir Evet varım…… bir Evet varsınız….. bir Biz
Biz
Herhangi bir şey, Yanıtsız bir Nesne
Sürünen, bekleyen, kımıltısız, başlayan, savaş boruları, kireçlenme
Bu değil umudum
Bu değil sonsuzluğa doğru ölümüm
Sözüm değil bu, şiirim değil
Bir gölge tuzağı* belki, Tibet'li bir rahibin ördüğü
İskeletinin renkli ipleriyle tılsımlı bir tenis raketi
Uzaydaki ışık dalgalarını görürüm bakınca
Milyarlarca yıl gibi akıp giden o enerji kıvılcımlarını
İpliklerin örgüsü renk değiştiriyor büyüyle sanki küçük bir evrenmiş gibi
Gölge tuzağı
En duyarlı parçasıdır makinenin
Zamanın dışına yayın yapar
Yansıtır kendi görüntüsünün minyatürünü

Birden büyüyor Gerçek başlangıçtan beri O ya OM dan uzayın derinlik-
		lerinde çoğalan bu görüntü enerji
Hızla dönerek uzaklaşıyor bir fil derisine işli Mandalaya
Ya da düşsel bir filin gülümsemesine doğru Yıldızla Nebulalar arasında
Gereksiz bir şaka olsa bile bu fil görüntüsü
Ateşten şeytanın işaretini gösterir
Ya da bir Anlık Devdir
Gözüme yansımış
Boşlukta duran karnımın fotoğrafı da olabilir
Ya da işaret veren rahibin gözünde
Kendini görüp ölen bir göz
Biz göz ölse bile
Benim gözüm örneğin
Milyonlarca gözlü canavar, o Adsız, Yanıtsız
Sonsuz Varlık
O kendi kendinin yaratıcısı
En küçük ayrıntısına dek sarsıyor dünyaları
Hiç kaydırmadan başka yöne aynı anda bütün gözleriyle birden görüyor
Yetişemiyorum

Canavarın bir imgesini gösterdim size
Bir başkası da gizli organizmaların duygusu sanki
Denizin derinliklerinde dalgalanıyor
Kentleri ele geçiriyor birer birer
Bilinçleri sarıyor
Uzay kadar güzel
Kusturuyor beni
Gözden yitirmekten korkuyorum da belki ondan
Her biçimde gözüküyor
Aynada her biçimde
Deniz gibi yalıyor aynayı, çekilirken
Sonsuz bir dalga bu
Boğuyor dünyayı
Kendi özünde boğuluyor sonra da
Dışarılarda geziniyor, müzik dolu bir ceset gibi
Başında savaşın gürültüsü
Bir bebek gülüşü karnında
Karanlık dehlizlerde bir ölüm çığlığı
Kör bir yontunun dudaklarındaki gülümseme
Buradaydı şimdi
Benim değildi ama
Kendim için kullanmak isterdim onu
Kahraman olmak için
Oysa bilince satılık değil
Kendi yolunda yürür hep
Bir gün tamamlayacak bütün yaratıkları
Geleceğin radyosu olacak
Kendi kendini dinleyecek zamanın akışında
Şimdi yalnızca dinlenmek ister
Yorulmuştur kendini dinlemekten kendini göstermekten hep
Yeni bir şekil yeni bir kurban ister
Belki de beni
Bütün nedenleri araştırır
Bulur sonunda varoluşumun nedenini
Bana hiç bitmeyen yanıtlar verir
Örneğin bilincimi, ayrılmak ya da görmek için
Ya Biri ya Öteki olmam gerek
Oysa ikisi birdenim ben
Kendisiyle uğraşır bensiz
O Yanıtsız bir ikilemdir (bu adla çağrılınca yanıtlamaz)
Titretir elektrikli yazı makinesini
Yazar bir sözcük
Bir sözcük parçası




*Sanatçının sözünü ettiği Gölge Tuzağı Tibet'te gölgeleri kovalamak ve yakalamakta 
kullanılır. Om, kutsal OM MANİ PADME HUM formülünün ilk hecesidir.(ç.n.)

Yeni Dergi, Ağustos 1969, sayı: 59
Allen GINSBERG

Çeviri: Salih BOZOK