AYNA
beni yanlış evlerde aradılar, süt dökmüş kedilerin, kapısı kilitli dağların yamacında. gereğinden fazla süren suskunluğun eşiğindeydim oysa. kadınları, kuşları, kendimi. pamuk tarlalarını hiç terketmedim ama. beni yanlış evlerde aradılar, ku- rumuş bir bahçenin duvarında. yüzüne yaz değmiş çocukluğun saflığındaydım, kıskacında. orada. çay içiyordu. sıkılıyordu. hamamda şarkılar söylü- yordu görüntüm. işbaşı yapıyordu çalıntı zamanlarda. oysa geri dönecek gücü kalmayana dek yüzüyordu su- larda. ölümsüzlüğü düşlüyordu; paylaşılan bir ölümün sınırını. iki yüzü keskin bir bıçağın kınını, onu. ayna. beni yanlış öptüler aslında.
Altay ÖKTEM