HERŞEY: ODA KIRBAÇ AYNA'DAN

EK III: DÜŞLER

ölüler sessizce çekip gitmeli hayatımızdan 
bıktım kendimi yaralı 
bir geyik gibi sırtımda taşımaktan 
anı defterlerinin arasında kurutulmaktan 
aslında hiç yaşanmamış olduğunu sandığım 
o eşsiz yazdan 

ölüler sessizce çekip gitmeli hayatımızdan 
o düşü gördüğümü sana söylememiş miydim? o kadar mı 
aldattım kendimi sana bunca yakınken.bunca yalanken ya- 
şadığımız tek kişilik oda. 
odalar. onlar. en yalın gerçeğimiz. ken. 
bunca, 
hayatı aynı anda nasıl yaşadık hâlâ 
bir anlam veremiyorum kendi yalanlarıma 
o düşü gördüğümü sana söylemiştim, emin değilim. simsi- 
yah bir odadaydık ikimiz diğeri yoktu. diğeri yoktu bizi 
kendimizle avutacak. 

yetmedi çırılçıplak soyunduğumuz. daha da 
çıplak olmalıydın çünkü dahası vardı çıplaklığının 
derini soydum incecik. gittikçe daha şeffaf oluyordun kork- 
muyordum bundan. kıpkırmızı titreşiyordu elimin altında 
etin. göğüslerinin içi sapsarı yağ tanecikleriydi. incecik, be- 
yaz, parlak sinirlerle doluydu her yanı 
onları öylesine içten emdim 
simsiyah bir odadaydık, artık eminim. o düşü gördüğümü 
sana söyledim 
sana başka şeyler de söyledim, artık önemi yok onların. 
bunca yıl kendi yalanlarımla 
ben ne mutlu yaşadım. 

ölüler çekip gitmeli hayatımızdan 
çünkü bir tek sen kaldın inandığım. 

hatırlar mısın seni görmüştüm düşümde. bir kır kahvesinde 
oturuyordun sarı tüyler vardı bacaklarında. göğüslerin çıp- 
laktı 
garson mağrur bir söğüt dalı gibi uzanmıştı yanına. elinde 
pembe kapaklı bir kitap vardı. seni okuyorum, demiştin. 
nasıl bir kitaptı, ne zaman yazmıştım, bilmiyorum. pembe 
kapaklı bir kitaptı yalnızca 
46.sayfayı açtın. daha dünmüş gibi hatırlıyorum 
daha ölmemişsin gibi,sımsıcakmış gibi 
avuçlarının içi,annem annem üstümdeki 
hırkayı daha örmemiş gibi hatırlıyorum 
46.sayfayı açtın. 

kırmızı bir rujla altını çizmişsin bir dizenin,düş işte. 
kırmızı bir rujun varmış gibiydi zaten 
dudakların 
bu dizeyi ancak bir kadın yazdırabilir insana 
diyen sesin hâlâ kulaklarımda 
oysa bir tek kadın bile tanımadım ben hayatımda 
o dizeyi yazdıran zambak kokulu 
küçük bir kızdır olsa olsa 
hâlâ pişmanım bu gerçeği 
hiçbir zaman söyleyemedim sana





Altay ÖKTEM