İKİLEM
kararsız bir yaz ikindisi sanıyordum seni apansız bastıran ani yağmurların getirdiği toprak kokulu bir yanı uzak tatil akşamları bir yanı pazartesi telaşları çıplak tenin dayanılmaz bir fesleğen çiçeği değmeye gör bir yanın ısırgan otu bir yanın esrik tanrılar içeceği ya ellerin işlenmemiş bir cinayetin kim bilir kaçıncı faili meçhulleri çıkılmamış bir okyanus serüveni sanıyordum düşlerini farkına varıp anlamadığım bir yanın boğulma korkusu bir yanın dünden belli yaşama yazı tura atar gibi liman başkanının bir türlü gelmek bilmeyen selamet dilekleri ya o gelmelerin bir yanım şenlik, bir yanım gavur ateşi tarifeli iki sefer arasında rast gelmişliğin ince hesap işi kırılma yerlerin iç çekip dudak bükmelerin horlanıp gitmelerin bilinçsiz terör eylemleri yanılmışım demek istemem daha kaç eylül geçmelidir üstüne gelmeye gör çocukluğumu geri çağırırım ortaya çıkarır kaç bayram arifesidir yastığımın altına gizlediğim siyah giysileri beyaz gömlekle iyi duruyor kanayan bir yürek ve kan üstüne çekerim bir gören olursa kızılcık şerbetidir derim.
Bülent KUMRAL