GÖKYÜZÜ MATKAPÇISI
'müzik gökyüzünü oyar' Baudelaire prolog: bir garip uzaylıdır ibrahim, ne bulgaristan'da doğmuş ne rusya'da yaşamış ne de türkiyeli olabilmiştir. ozon delindiği için filan değil müzik gökyüzünü oymuştur da ondan düşmüştür buralara. sen de ibrahim sen de bir yanlış notasın dolaşıp durma artık, 45'lik yüreğinle seyyar bir antikacı dükkânı gibi kayıp şarkılar arasında. sen woodstock değilsin ibrahim kapama gözlerini, öyle soyu tükenmiş bir festival gibi her yağmur dönüşlerinde. bir hayat geçti ibrahim bir hayat geçip gitti dışardan biz günbatımını seyrederken sinemalarda kaç bin karanlık gün doğurdu dünya, onlarca bunak ülke ve ölü gezegen. nicedir aydan haber yok ibrahim ve nicedir yıl 1969 değil. kerouac "yolda" biz zaman yolculuğunda olmuyor böyle ibrahim, duralım biraz biraz tay durabilen çocuklar bulalım. içmesek bu gece kurur muyuz rock dul mu kalır, ölürse alkol ah ibrahim, yine bozuldu musluklar hıncahınç yalnızlık doluyuz. değilsin ibrahim sen bu günler değilsin öyle ölüm ilanı gibi durma karşımda bak kırdım iğnesini pikabımın matkabına taktım. bir kez olsun delme şu göğü yanlış yerinden, dünyam bunaldı ibrahim bunaldım kül ve katran seslerinden. müzik bu ibrahim öyle esip geçmelere benzemez bir deldi mi en demir yerinden göğü geçmişinden başlar adamın adamı uçurum gönüllüsü yapar. artık çıkalım şu evden ibrahim çıkaralım tüm şarkıları cebimizden, kimbilir, bu akşam belki birkaç ibrahim daha düşer gökten.
Devrim DİRLİKYAPAN