DENGE DURUMU
Yalnızca üç gün üç gece aç kalana ne mutlu. Döşeme tahtaları, üşüyen ve aç insanların ateşiyle kararmış, mutfaksız ve ıssız, ama gün doğarken kadınlar ve koyunların, hüzünlü nöbetçiler ve kuzgunların buluştukları bir kuyu olduğu için avluda ve çekip gitmediği için umut, oturulabilir durumdaki bir otelde bir kez gözaltına alınmış. ve cezanın daha uzun süreceğini sanmalarına karşın yalnızca iki kez bir hücreye kapatılmış olanlara ne mutlu. Asker, çeteci ya da ermiş olmasalar bile, ölüm tehlikesi içinde yaşayıp nedensiz korku duymayanlara ne mutlu. Trenlerin durduğu köyleri ve kentleri, mis kokulu gölgeler ve takımyıldızlar gibi gemileri kendine çeken limanları, gerçekte ve düşlerde üzerinden uçtuğu adaları anımsadığı halde, bütün dilleri öğrenip bilineni yeniden bulgulayanlara ne mutlu. İlk yolculuğun vardığı yerleri, bütün o dost çehreleri ve ezgiler dolu o mektupları uzun zaman anımsayıp çok seyrek sonuç verse bile, her sözcüğü birbirine uyan beklenmedik anlarda doğuvermiş şarkılardan bir dörtlüğü, bir dizeyi, bir titremi yakalamak için ter döken, geriye dönebilmiş yolculara ne mutlu. diktiği ağacın yetiştiğini, ekinin harmana dönüştüğünü görenlere ne mutlu. Uzak bir yolda birden dönüşünü şaşıran, bir son durakta uzaklardan haber soran bir başka yolcuyla karşılaşmış yolcuya ne mutlu.
Erik STINUS
Çeviren : Murat ALPAR