DEĞİŞEN

sen bana daha az acır
   beni daha çok severdin eskiden
yıldız düşerdi
   öpüştüğümüz taraçaya
yavru ağzı bir sızı
   bırakırdı dişlerin


adını bilmediğim
   bir çiçeğe benzerdin
 hani sularda açan
   uğruna ölünesi
 akşam akşam ay tozuna
   bulanırdı ellerin
 çarpıntı kuşlarıydı
   göğsünde biryerlerin


 bulutlar ertelese yağmurlarını
    safi karanfil kokardı geceler
 bir gözün sevinçten ağlardı
   bir gözün üzünçten
hüznünde kol kola
   mandolinli öğrenciler


şimdi en sevdiğim tablo
   duvara dönük
 meğer yanarken yürürmüş orman
 meğer unutkan bir kıvılcım kalırmış
  talan hızıyla geçen günlerden
 sen bana daha az acır
  beni daha çok severdin eskiden





Hamdi ÖZYURT