AYAK İZLERİ
Görüşürüz. Yarısı sevinir yüzünün
kaçarak gider yarısı. Ayak izlerin
tutuşur, huysuz çağlayanlarda
köpürür korku. Ülke yorulur
modaya uyar bir köy kahvesi
gıcırdayıp duran tahta sandalye
zaman salıncak kurar, üzerinde
bıraktığım sıcaklık soğur.
Gömülmeye kendinden başlar bir ölü
dirilip ötekini sorar
Su'ya vurduğunuz balta paslanır
güneş avluda, koşagelir ayışığı
gece ki yalancısıdır gündüzün
örtünür, bıraktığım ne varsa
Çocuk, çekilecek kulağa
kiraz sapına yabancı
durur !
Karavanla gidilen belde, at
arabaları, düş örülen duvarlar
uzayan akşamlarda pu-hu sesleri
ritmik bulantı, kaybolan inci.
Çekip gider izim olan ne varsa
Hülya Deniz Ünal