GEL GİTME

Sevdaya açılan bir penceredir
		odaları dolduran güneşli sesin.
Kuraktan sedefi çatlamış tanrıçalar
ve atlar denize inme özlemiyle oysa
her akşam üstü geçerler rahvan.
Bakarsın o an
gökyüzü ufuk çizgisiyle buluşmada,
karnını yükseltmiş hafifçe deniz
gelgit,
		gel ve gitme n'olur!..

O an küçücük bir özlemdir
		içimize sulardan düşen iz.
Bir yanım dövme bakır,
		bir yanım mavi güller;
gözleri 'fındık yeşil' kızların
el emeği, göz nuru deniz.
Omuzlarının yuvarlaklığı
		akıyor avuçlarımdan;
herkes, her şey alesta
ve sessiz!..

Öyle bir gün gelir ki
lâle büyür sedefinde tanrıçaların,
göğü doldurur koynundaki serçeler;
gel gitme n'olur!..





Hüseyin ATABAŞ