İMRU'L KAYS (Necid, 520 - Ankara, 565) Atların lisanını bilirim kadınların gizli tarifesini itin hergelenin biriyim muhabbet tellâllarına göre Kalmadı yatmadığım hane üryan girmediğim bahçe İmru'l Kays'ı öldüren zehir bana da sunuldu kaç kere Doludizgin geçtim Yesrib'i Mekke'yi kona göçe görmek için şairin ülkesini indim kadim Yemen'e Yemen : Mısır ketenine nakşedilmiş bir kaligrafi : yüz bin sağmal deve bir o kadar soru işareti Yemen : çölün eteğine serilmiş bir pösteki : yüz bini çini kâse bir o kadar cırcırböceği Kahvenin yeşilini severim sütün çivit mavisini halden anlamazın biriyim hayal tacirlerine göre Necid bir kök hatmi Aden bir dal defne gözlerim şakaklarıma çekilir güneş batarken Kızıldeniz'e Nicedir dudaklarımda gezinir Cemal Süreya'nın iki dizesi : "İki şey : aşk ve şiir bunlar kuşkuyla çiftleşir" Boynundan sarkan gümüş zincir sol kulağındaki pagan küpe yine Kays'ı ele verir dünyaya tekrar geri gelse Her aşk bir şehir gibi şiirin gri tipisine gizlenir bir gün benim de kalbim Ankara'da idam edilir
Hüseyin FERHAD