SON BİR GÜNÜN ŞİİRİ - oğluma- Saat: karadağın üstünden karlı bir rüzgâr Hovardaca serperken hüznüne sığınmış kalenin onurunu Kelebek lambalarımızı karanlıktan saklayan Suratına pencerelerimizin, sen çıplaktın oğlum Belki bir gün dönümüydü, belki bir sevda türküsüydü uzunca Yarıda kesilmiş, kulaklarımda hâlâ çınlayan tınısıyla Belki bir kadındı ya da anandı ağlayan- Ah! bütün öyküler yeşil aktı ellerinde, o saat zaptiyaların -Neden kırmızı deme, yeşil damlar bir halıya sözcükler- Sonra ayaklarımı götürdüler, ellerimi, adımı, Oysa kör karanlıklarda da taşıdım Ardımızda bıraktığım yıldızların tadını Zaman: gece menekşeler takmıştı saçına Cam kırıkları gibi parlıyordu yıldızlar, Bir yanımda şehir, ekşi ve terli sokaklarıyla diğer yanımda buzlu dağlar yalamış kura Bir çığlığın arkasından koşarcasına Ya da kanat izleri düşmüştü belki kıvrımlarına suyun Ben bir şiirin son dizelerini ısırırken dişlerimin arasında Bir çiçeğin sapını çevirircesine dilimle Sen boynu bükük bir sözcük gibi saplanıp kalbine Ah! unutma masallarda biz geldik bugünlereyi Yosunlu su yeşili kalmış günlereyi Bütün iklimlerin güzüne inat.
Metin CENGİZ