İZMİR SAAT ÜÇ
Hemen hemen bomboş sokakta az ileride
iki dilenci, birisi tek bacaklı
ötekinin sırtında taşınıyor
durdular - geceyarısı far ışığında
donup kalan bir hayvan gibi -
sonra yürümeye devam ettiler
ve okul bahçesindeki çocuklar gibi çabucak
geçtiler caddeyi öğlen sıcağında
sayısız saatler tıkırdarken uzayda.
Mavi parıldayarak kaydı geçti dubaların önünden,
Kara süründü ve büzüldü, taştan dışarı bakarak,
beyaz bir fırtına olup esti gözlere.
Nalların altında ezilince saat üç
ve karanlık ışık duvarını çalınca
uzandı şehir denizin kapısının ayaklarına
ve parıldayarak akbabanın keskin gözlerinde.
Tomas TRANSTRÖMER
Çeviri: Gürhan UÇKAN