KEPAZE

               "cevap bulamayan seslenişlere" 

Yakınlarımda bira kokusu,  
parmaklarımın ucu kül izi, 
terler taşıyorum vücudumdan, silinmiyorum; 
yoksun, 
ne gerek var... 

vücudumu yıpratıyor bu direnişler, 
yaşlandığımı ilk gözlerimin altındaki deriden anladım, 
veya bu yumuşaklık ağlamaklardan oldu; 
varsın olsun, 
ağlamak da yaşlanmanın kestirme yolu, 
ölmeye karar vermişken çoktan 
yaşlanmayı göze aldım, 
ama beni yanında ağlat, 
halimi anla, kollarında ah'lat... 

söze gelemiyorum, sözün anlamı gitmiş 
öze gelemiyorum, özler sabit değil, 
göze gelemiyorum, kavuşmak bilinmez, meçhul, 
yollar ağlatıyor ayaklarımı, durmayı bilmiyorum, 
nereye gitsem, ne yöne gelsem uzaklaşıyoruz... 

belki geçti bizden de zaman, belki ayrılığı geldi ikimizin, 
belki domatesin kabuğunu soymadığımda vazgeçtin benden, 
say ki ben sana sabah erken kalkmadın diye küstüm, 
belki'li kaderse bunlar, belirsizliklerse, kudurtmalıysa böyle her ihtimali, 
umrumda değil; ben hiç bir belki'yi önemsemedim. 

binbir akılsızlıkla, ötelerden berilere hiç gelemeyişimle, 
bin yandan "haydi birden" gelmeni beklerken, 
meçhullük korkusu, mümkünsüzlük bilinciyle, 
bugün damladıklarım da budur; 
bulunsun; çok kaybettim, hiç buldum... 

02.04.01 - 23:40 
"ömr-ü mecalimin tükenmişliğiyken yazamadığım satırlar, bunlar da bir maddedir, 
birisinde bir anlama dönüşür mutlak"





Umut TAYDAŞ