MANDEPSİYE UYANIŞ-KAS GEVŞETİCİ-UZLAŞMA
I - Mandepsiye Uyanış
karasın, karanlıksın;
kerelerce kara çıkardım senden,
bu sadece cımbızla tüy çekmek gibi oldu,
yerlerine yenileri büyüdü,
asıl köklerin yerlerini,
karalığın sebebini hiç bulamadım.
karasın, kara kalacaksın,
aydınlanmak yok,
kandırdığın ben'lerle, kanmayan bir ben yaratacaksın,
soğuk duşlardan kaçarken göstereceksin cesaretini,
kımıldamayışınla ortaya çıkacak kurguların gerçeği
yüzünü pudralarsın ve silinir zamanla,
yüzünü göstereceksin...
karasın, gözlerinin beyazı yok.
ülkü getirdim, en temizlerinden,
tepkimeye giremedin,
seninle yürümek istiyorum,
çabuk yoruluyorsun.
beni korkutuyorsun,
sen beni korkuttukça, seni kaybetmekten korkmuyorum,
seninle konuşmaktan takatim kalmadı seninle konuşmaya,
bir kere sızmıştın, çok uzun uyumuştun,
yanında en rahat olduğum gün o oldu.
karasın, zararlısın, doymazsın,
göğüslerinin sarkıklığından anladım.
II - Kas Gevşetici
seni hiç sevmedim ki ben,
kim olduğunu çok iyi biliyordum,
seninle çok yalnız kalıyordum,
sana dokunmaya muhtaçtım,
sıcaklığına bakışlarının, sırlarına,
ışığını yitirmiş ayasına ellerinin, alnıma değen,
seni hiç sevmedim ki ben,
sadece seni sevmeye muhtaçtım,
ve mahkumuydum buraların,
ve sen ne kadar da karaydın,
kendimi sana düşürdüğümden beri
kendimi arıyorum.
III - Uzlaşma
senin hep boynun bükük,
çocukluğunun gölgesinde uyuyorsun,
bıyıklı bıyıklı bakıyorsun bana,
kessen onları sanki, herkes herşeyi bilecek,
kimse sana el sürmeyecek,
en büyük hataların,
kendini suçladığın günlerde,
kendine yaptığın işkencelerdi;
onların yüzünden artık karasın,
seni çok fazla anlıyorum,
ve seni anlamaktan ölesiye korkuyorum,
seni anladıkça tükeniyor gücüm,
tiksiniyorum,
seni anladıkça,
herkesten ve herşeyden nefret etmeye başlayıp,
seni sevmeye bir ben kalmamasından korkuyorum.
öyleyse sen kendine bir bak,
bu kadar masum musun ?
kendini masumlaştırışın,
benim seni, suçsuzmuş gibi göğsüme basışım,
hepsini bitirdim, hepsini geçtim,
karanlık;
beni de kandırıyor olmaktan rahatsız olmuyor musun ?
bunu kim bilebilir,
kim bilebilir en son ne zaman gerçek olduğunu,
karanlığım, konuşma,
sana artık sadece zorunluluktan yaşayabilirim,
ikimiz de bu meczup oyunu kazanmak için yaşıyoruz,
sonunda,
ikimiz de kaybeden olacağız...
14.06.01 - 22:08
"yoksa herşeyimizi birbirimizden,
hiç tanımadığımız birilerine kuytularda elletmek için mi saklıyoruz yıllarca ?"
Umut TAYDAŞ