DJUJI Zuushi
“Üstadım’a”
Ne sen biliyorsun ne düşündüğünü,
Ne ben,
Ne ben biliyorum ne söyleyeceğimi,
Ne sen.
Yaşadım dediğim bir tek sen varsın,
Ve farkındasın.
Yine korku, yine cesaretsizlik engeller,
Hiç düşünmediğim kadar kolay ayrılmayı sağladı
Senden,
Henüz küçüksün diyorsun da,
Hayatımda ilk defa küçük olduğumu
Senin karşında kabullendim.
Beni de sen büyüttün belki,
Bir haftada dedem yaşına geldim.
Gittiğinde artık,
Hayalimdeki sen büyütecek beni,
Venüs’ü bile kıskandıran dudaklarından,
Bana gönderdiğin yasak ama masum
Öpücüklerin sonunda
Karşında ne kadar dayanılmaz, zavallı olduğumu anladım.
Onlar benim olmalıydı, yalnız beni öpmeliydi diye
İsyan ettim Tanrı’ya,
Önemsemedi,
Mutluluk denileni sadece
Senin ruhunda bana gösterdi; ve geri çekti,
En mutluyum demeye az kala...
Ortada bir suç var ama faili meçhul,
Suçu kime atacağımı bilmiyorum,
Herkes haklı, bütün sebepler doğru,
Seninle yaşadıklarımıza da
Herhangi bir isim koyamıyorum, dünyada bilinen kelimelerden...
Ne sen biliyorsun ne yapmak istediğini,
Ne ben.
Ne ben biliyorum sana karşı hissettiklerimin sınırını,
Ne sen.
Bir hediye olmalı senin beni özlemen
Özlem ki; hiç kimse için böyle önemli olmadı.
Değerini bilmem için bir tür uyarı olmalı ayrılıklarımız,
Ayrılık ki; hiç kimse tekrar bir arada olmayı bu kadar istemedi.
Bir dünya olmalı senin gülüşün,
O gülüş ki; kimse bir tek gülücük için yaşamayı kabullenmedi.
Yaşanılacak her şeyi yaşıyoruz birlikteyken,
Kıskanıyorlar, engellemeye, ayırmaya çalışıyorlar,
Açıkçası ben de,
Aramızda sahte olan bir şeyler seziyorum,
İşte bu tamamen sana yaklaşmamı engelliyor,
Yada senin olmamı...
Sahte olan öpüşün mü anlamıyorum,
O kadar senin oluyorum ki o anda....
Sahte olan gülüşlerin mi anlamıyorum,
O anda sadece dinlemek istiyorum düşünmek değil,
Sahte olan sevdiğini söylediğin an mı anlayamıyorum,
Sadece onu senden duymak istiyorum, başka bir şey değil.
Sahte olan sana ihtiyacım olduğunu söylediğim an mı,
Bilmiyorsun, bunu bekliyorsun sadece,
Sahte olan, uğruna akıttığım göz yaşlarım mı,
Sadece onlar yere düşmeden yakalamak istiyorsun, diğerleri önemsiz,
Sahte olan sana sarıldığım an mı anlayamıyorum,
O kadar ihtiyacın var ki, o anda kesiyorsun dünyayla bağlarını...
Ne ben biliyorum kimin yada neyin sahte olduğunu,
Ne sen.
Ne sen sevgine isim koyabiliyorsun,
Ne ben.
Yaşadım dediğin; iki umutsuzun beklemedikleri bir anda, bir umutla sarılmasıydı,
Gözyaşım dediğim; iki sulu gözün, ağlayabildiklerini kanıtlama çabalarıydı
Mutluluğum dediğin; iki mutsuzun ilk defa yaşadıkları bu şeye verdiği isimdi, belki mutluluk değildi,
Özlemim dediğim; iki gurbet treninin birilerini özlemiş olmaları gerektiği anda söyledikleri bir sözdü,
Bebeğim dediğin; iki çocuktan, birinin bebek, birinin anne olma isteğiydi,
Aşkımız dediğin; iki kişinin ihtiyaçtan birbirini canım’lamasıydı belki...
“Seni Seviyorum” dediğin zaman hiçbir şey düşünmedim
Sana dediğimde sen de öyle...
Birbirimize bir tek bunu doğru söyledik belki...
Umut The Cyrano
“Sebep aramam, severim...”
14.01.1998: 14:24