MUTSUZLUK GEREKÇESİ
Sana ağlamamın değerini anlayamadın, kanayacaksın...!
Beni aldın, her şeyimi, tüm sakladıklarımı,
Kutsal bir amaçla sarıldım sana uzaktan,
Sonuç beklemeden,
Senden; “sevgin” den başka bir şey istemeden,
kimseye benzememe kuralımı yıkarak,
sen “mutlu ol” diye, istediğin insan olup,
özgürlüğümü dudaklarına teslim ederek,
şiirimden vazgeçip, tüm tuzaklarına düşerek,
sadece sen’den gelecek, sevgi için yaşadım...
Sana ağlamamın değerini anlayamadın...
Sen’de umutlandığımı hissediyorum,
Daha çocukken “mutsuz olmak” yolunu seçmeme rağmen
Kendi kurallarımı ezip geçerken, gururuma yenilirken, ilkel savaşımda,
Kimsenin, duymasına bile izin vermediğim göz yaşlarıma,
Saatlerce şahit oldun sen, ve içinden,
“İşte benim için ağlayan biri” diye,
Gizli bir sevinç ve çirkin bir ihtirasla gülümsedin kendine...
Ben görmeden,
Ağlamama dayanamadığını söylerken, kör bir tutkuyla sahiplenmeye çalıştın beni,
Acıyla boyadığım göz yaşlarımla, dilimden dökülürken tövbesiz sözcüklerim,
Seni ne kadar sevdiğimi bilmeni istedim, kaybetme korkumdan,
Beni mutlu etmeni istedim, hüzünden kurtarmanı, dertlerime ortak olmanı,
Suçluyum,
Ben çoktan mutsuzluğu seçmiştim, ben hüzün müptelasıydım,
ben dertlerimi yalnız çekerdim,
Suçluyum,
Sevginle değişmek istedim,
Ne büyük bir fedakârlıktı, tüm biriktirdiklerimden, kendimden vazgeçmek,
Anlayamadın,
Ben yalnız senin yanında ağladım,
Sana ağlamamın değerini anlayamadın, Kanayacaksın...!
Sen’den uzaklaşıyorum,
Sana verdiğim sevgi için pişman değilim aslında,
Sadece bu kadar savunmasız olduğum için kendime kızgınım,
Ayrılıyorum, sen de ağla, sen de yan, sen de köle ol,
Kimsede bulamayacağın sevgime yalvar,
Gözlerindeki o hain gülümsemenin karşılığını böyle al,
Terk ediyorum seni, bir köle başkaldırıyor,
Sana değil, sevgiye, anlaşılamadığı için,
Sana kimsenin böyle ağlamayacağını bildiğin halde,
Değerini anlamadın göz yaşlarımın.
Dudakların artık sana hissettirmeyecek,
Terk edecekler, benim gibi,
Gözlerin yerlere düşecek, göremeyeceksin,
Tenin yanacak, cehennemi ölmeden yaşayacaksın,
Sahte bir dokunuşla, cesaretsizliğimi kemiren parmakların,
Diyetim olacak,
Benden gelecek tek nefese yalvaracak ciğerlerin,
Ayakların hep beni bulmaya zorlayacak seni,
Utanacaksın kendinden,
Ve bu utançla kanatacaksın kendini,
Çile olacaksın, öleceksin...
Sana ağlamamın değerini anlayamadın, Kanayacaksın...
Ben hüznümden “boy çukuru” yaptım kendime,
Mutsuzluğumla, çılgın okyanusa açıldım,
Senin sevmeni beklemekle hata yaptım, kabul,
Aşk için seveceğim artık, tekrar “karşılıksız” için seveceğim,
Kimseden benim gibi olmalarını isteme,
Ben bile yaptığım bir şeyi, tekrarlayamam...
Sana ağlamamın değerini anlayamadın işte bundan kaybettin.
Hoşça kal....
Bm Umut TAYDAŞ
23.02.1998
“Değişmemi Engelleyin, Beni Alın, Canlar...”