Unutulmuş doğum günlerinden bilinmezliğine ölümün Bir yanardağ patlamasıdır içerde zona
ZONA Uysal bir ormanın uğultusunda kaybedilmiş patikayı kim arar Herhangi bir mevsimin sonuna doğru kim özler ilk şiirlerini Baş dönmesi, karmaşa bir de kör olma isteği Zona; sırtımda taşıdığım bıçak izleri sıkıntımın Karşı kıyıdan gelen ışık seslerinin içindeki gizin tılsımı Uzaktan görülene olan kemirgen merak, nereye dökülür ırmaklar Kim koydu bu ömrü müziksiz bu kentin kupkuru yerine Zona; göğsümün duvarına asılı yaraları sıkıntımın Yine deniz çekilmesi boğazımda, çaresizliğimin armağanı Rıhtımlar, yokolmak için gitmenin sağanaklı duldaları Avlulardan yükselen kuşların ürküttüğü yaprakları serinliğin Zona; ürpertili uçuk izleri sıkıntımın Şehvetli bir kadının tanrısı ve imzasız mektupları Sokaktan gelen ayak sesleri ve kokuları ıslak çiçeklerin Bakmayan, dokunmayan, sevişmeyen yalnızlığım benim Zona; okşayamadığım yara izleri sıkıntımın Bağırmaktan başka dil bilmeyen tiranlar Reklamlardan aşırılmış çok sevimli gülüşler Yapaylık, adına ben'ini sormayanlar Zona; sustukça çoğalan kabuksuz yaraları sıkıntımın Günün ilk dakikalarında dikilen bir fidan gibi Bir Ege türküsüyle yan yana olmak gibi Bir intihar girişiminden sonraki ilk duyuş gibi Bir çift dudağın dokunuşuyla iyileşir kimi yaralar Hatta zona !..
C. Hakkı ZARİÇ