ANILARDA ŞİMDİ
Her şey ve herkes kayarak duruyordu sanki bana yaz diyordu bir kadın erkek çoktan unutmuş ne kadar sevildiğini - belki sevmeyi biliyordu bir zamanlar karanfiller bile taşımıştı kucağında - çocuk: ah... oyuncak bir trenim olsa... Ben miydim ıslak taşların serinliğinde unutup mendilleri iki yanına ürkek ve kuşkuyla bakan? Nasıl bir ezgi bulsam da dedi emanetçi anlatsam gözlerindeki ıssızlığı. Yıllarca neler alıp vermişti kimbilir uzun yolculuklara hiç çıkmadan küçük bir karta iliştirip adını. Küçük bir kart. Uçurtmalar, bayram yeri kâğıt helvacı da girebilir bir şiire çiniler, dağılıp bittiği yerde suyun sarsılan raylar ve her şey girebilir bir şiire. Kapat perdeleri, sesini azalt, coşkunu tut duymasın peygamberler soluğunda titrediğimi belki de benim o kuş tren camlarında bir görüp yitirdiğin belki de kanat vuruşlarımdır içinde uçuşan o sevinç, o ayrılık, o keder gitmekle kalmak arasında çoğalan hüzün yüzümdür belki dolunay... Belki de benim o kuş yüreği sıcak, elleri yok kapat perdeleri, sesini azalt, coşkunu tut...
Zerrin TAŞPINAR