ÇAĞSIZ DOKUMACI
Karanlık bir gergefi dokuyor kadın -taa en tepeden ayak uçlarına- onbirinde satılmış bir kızın çığlıklarıyla bozulmuş kanlı çarşafları dokuyor kutsanmış savaşları ve mezarsız çocukların yaşanmamış yıllarını dokuyor. Göğe savrulmuş balonlar ve davul sesleri ulaşmasın diye kulaklarına boşalıp giden bir sancıyı dokuyor kadın -taa en tepeden başlayarak- titrek sakallarına bir ihtiyarın inciler dizen yeniyetmenin aç ve ağlamaklı gözlerini dokuyor. İlkel tezgâhlarında çağsızların her an gerili dün gibi bir şeyleri dokuyor kadın -taa en tepeden ayak uçlarına- soluksuz bırakılmış güllerin şaşkınlığını bilmezliği, aymazlığı dokuyor doymazlığını güdümlü akşamların. Koptu kopacak bir iple -kırk yerden düğümlü- koptu kopacak... dokuyor kadın...
Zerrin TAŞPINAR